15 Haziran 2009 Pazartesi

Hayatttttttt beni neden yoruyosun... Madem çok bilmemneeeeee, bilmemne bilmemne bilmemne ...

İnsanın geçmişiyle yüzleşmesi zor oluyor... Hele bir de geçmiş kanlı canlı karşınızda oturup, badır badır konuşuyorsa...
Bu yüzleşme için hazırlanıyorsunuz, haftalar önceden planlar, ortaokul ödevi hazırlar gibi konuşmalar hazırlanıyor, bunu demicem şöyle söylemicem, çok yakınına gelmicem, çok uzakta durmucam...Sonra... Cırcır olmuş bir ağız, her fırsatta sarılma, utanmasa kıvrılıp koynunda uyuma... Allah'tan utanmayı öğrendi bu insan da yeni yeni, uygulamayı ucundan biliyor...
Neydi eksik, o zaman neden oldu, bu zaman ne olur'larda değil artık insan... Eeee be salak hala akıllanmadın'lara takılmış durumda...Hadi akıllanmadın onu anladık, bu heyecan, bu süs püs, bu herşey toz pembe, alice'te harikalar diyarında zaten durumları ne??
İnsanın gerçek yaşı değil, zeka yaşıymış önemli olan diyorlar ya!? Varsa etrafınızda bunu diyen, dnleyin, dinlemeyi bilmiyorsanız yazılı versin yanınızda taşıyın... Bu insanın zeka yaşı 0'ın altında...Yüzdüm yüzdüm kuyruguna geldim, atlattım atlatıcam, hadi biraz destek, hep destek tam destek'leri hiçe sayıp hiç birşey olmamış gibi, lombak gibi sırıtıyor ya en sevdiğinin, hala vazgecemediginin karşısında, ne diyelim ki biz bu insana....Allah'a havale edenlerde olacaktır, bol bol konuşanlarda, kıskıs gülen, ohhhh olsun zamanında sen bana az çektirmedin ahhh'ım tuttu diye düşünen, he bir de direct suratına gerizekalıııııııııı diye haykıranlarda (bu sonuncuyu yapmasına izin vereceğim bir kişi vardır hayatımda o kendini bilir, onun tüm söylemlerine açığım)
Bir yorgunluk hali... kendini bilmemezlik... kendini tüm ihtarlara, uyarmalara, tenkitlere, tehditlere rağmen kaptırmışlık... Ama, ama gönül bu otada konuyor bokada, ehhh bu boka kondu, çekiyor ceremesini, ama çokta mutlu bu geceden cevabını kabul edenlerle devam etmeli insan...
Nerdeyse günü gününe bilenlere bu lafım, ÇOK MUTLUYDUM yaaa...Kızgın kumlardan serin sulara kadar mutlu...İlk defa bu kadar zaman sonra bu kadar mutlu...Beklentisi olmadan mutlu...Bekleyecek birşeyi olmadığını bilerek mutlu...Şu an acısından tuvaletlere sarılıp kussa da mutlu... Kokusundan mutlu... Gülmesinden mutlu... Onu görmesinden mutlu...Sarılmasından mutlu... Paylaştığı dilden mutlu... Paylaşamadıklarını, kaçırdıklarını dinlemekten mutlu... Oradaki evinde neler olduğunu duymaktan mutlu... Hayatın onun içinde aynı hatta daha vahim başı bozuklukla devam etmesinden mutlu...Onu sevmekten mutlu... Onun kendisini sevmesinden mutlu....
Birde wireless'ını çalışmasından mutlu, yatakından full comfi yazıyor bunları çünkü... Ehhhh, bu gecenin bir güzel, işe yarar tarafı olmalı... yoksa ne o: HEP VER HEP VER...
ÇOk mu şey istiyorum, belli ki evet... :))))))
Yarın bilen, beceren bir bana iki kere ikinin kesin 4 olduğunu ispatlar mı? Sevaba gireceksiniz ona göre, çok şey değiştiricem ispatınıza göre hayatımda....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder