11 Haziran 2009 Perşembe

ÇANTALARI TOPLUYOR HERKES...



Kime dokunduysam bu ara, kimin hayatımda varlığından çok mutluysam ya benden önce ya benleyken aldığı kararlarla gitmeye karar veriyor yakın zamanlarda...
Öyle arka sokağa giderim, Taksim'e giderim, arabaya atlar Ege'ye sahilllere giderim, hadi bilemedin Kars'a Ardahan'a giderim değil... bunlar ciddi ciddi terk-i diyar planları yapmaktalar... gidecekleri kesin, gitmeleri gelmiş çünkü... Belki bir gün hepimize geleceği, bazımızın cesaret edip, herşeyleri geride bırakarak gideceği gibi.. Bazılarımız, içinde büyük ahh'lar, bir onun kadar vah'lar, ve yanına da en içlisinden ben niye gidemedimlerle yerinde sayarken... Herşey buraya kadar "oluru var" dedirtecek cinsten... Peki ya dönüşleri kestirememelerine ne demeli?
Diyecek birşey yok aslında... oturup beklenecek mi, beklenmeyecek mi? giden döner mi, dönmez tüm anlarını, anılarını buralarda benim üstümde bırakır, hayaletlere mi karışır... Yep yeni papatya falları girmekte bu aralar hayatıma...
Biriyle geçmişimiz çoookk eski... araya birşeyler, bir yerler, birileri girmiş... ama o aralara rağmen biz hep bir yerlerde birbirimize aç olmuşuz... Çoookk sonraları yine beraberiz ve açlığımızı doyururcasına konuşuyor, yaşıyor, içiyor, kahkahalar atıyor, gözyaşlarının ucundan dönüyoruz...! Mayıs başı gibi ilk haberi uçurdu, AŞK oldum ben dedi, hücrelerimi dans ettirdim ve şimdi bırakıp gitmeye hazırım herşeyi... Evimi, ailemi, köpeğimi, sevgilimi, dostumu, düşmanımı, şehrimi, ülkeyi bırakıp gidiyorum dedi... Bir de seni kızıl saçlı dedi bana... Kendimi bulmam, dünyayı görmem, beni keşfetmem gerek dedi... Her gidiyorum dediğin de en içten gitlerimi sundum ona... Çok özendim, bırakıp gitmenin ağırlığını hep tartışsak ve bilsek de... Ve bir de, bir de bugünlerde bişeyler beni çok sulugöz yaptı, okudukça gideceğini ağlamadım usul usul... Biliyorum geri gelecek, buralara olmasa bile, ortak bir yerlere... Biliyorum seslerini, sözlerini bazen sanal, bazen elinden düşürmediği kağıtların üzerinde ulaştıracak bana! Ve biliyorum aradığını bulacak, mutlu olacak! Yine de bu birkaç huysuz, arsız gözyaşına söz geçiremiyorum... Uzun sürecek gibi geliyor gitmeleri, özleyeceğim 15 günde bir limitsizce içilen alkollerin yanındaki kahkaha ve sohbetleri, özleyeceğim kurulan hayalleri, yaşanan, paylaşılan olayları, dünyayı kurtarmaları, ülkeden umutsuzlanmaları...
Git en sevdiklerimden olan kadın... git ve bul kendini... Ben onu da dinlemeye hazır olacağım! Kırmızı saçlarım sen dönene kadar biryerlerden hep kırmızı kalacak...
Yakındır herşeyi bırakması, ay ortası gibi koca yüreğini, yemyeşil gözlerini, sorularını, sorgularını, sevgisini, kollarını açarak buralardan gitmesi... Bana beklemek düşmekte, ondan gelecek mutlu haberleri, şaşkınlıklarını, kendini yeniden yaratma çabalarını, mutluluklarını, kelebekler gibi uçmasını, tanımasını, tanıtmasını...
bir başka giden daha varmış hayatımda, bilmeme rağmen uzun zamandır bilmemezlikten geldiğim...bugün ilk defa yüzleşip, gitmesinin kalbimi çok acıtacağını hissettiğim... gidene dur demek olmaz, hele de plan program çooookk öncelerden zaten biliniyor, kalp o zamanlar böyle hızlı hızlı atmazken, "git harika olur" diye sonuna kadar destek veriliyorsa... kısmet, göreceğiz, 5-6 ay, mevlana, çok özel, beklerim, gelirim, çiçeklerle karşılama üzerine kuruyoruz planı...
Kimbilir belki bir gün sıra bana gelir... bende toplarım çantaları, aramıyorum dediğim kendimi bulmaya, yorulurum gidemem dediğim uzak yollara vurur, özlemleri yanıma, kalbimi avucuma, sevdiklerimi arkama, yeni tanıyacağım herşeyi önüme alır basar giderim buralardan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder