16 Haziran 2009 Salı

Dönülmez akşamın ufkundayım....

Başlık bulamadığım bir yazı bu :)
Sonunu gördüğümde başını da seçicem sanırım....
Ya da belki seçemeyeceğim ama face zorladığı için bir title uydurucam...

Yazamama durumları vardı..

Hem yazmayı gerektiren bir durum yoktu, hem yazmak için gelmesi gereken ama başka yerlere uğrayıp beni unutan ilham yoktu, hem de zaman yoktu...Ama zaman denen o kavramda beni joker gibi gülümseten çok şeyler oldu...Bırakmıştım bazı şeyleri... Öyle oluruna falan değil... Tamamen bırakmıştım... Yok diyordum kendi kendime bu dünyada aşk yok.. Sevgi belki, saygı sayılı...Doğru adam yok, doğru kadında yok...

Sonra birşey oldu...

Mucize değil...

Mucize benim sigarayı bırakmamdır, ya da ne bileyim mucize Erdoğanın tahtdan inip eşeğe binmesidir... Bu onlardan değil...

Ben aşık oldum...

Tamam yine ucundan platonik olanlardan...ama ucundan...Etrafımda herkes demekte ki herşey yolunda... Olmasa ne olur? Ben mutlumuyum? Absofuckinlutely!!!! Bitmiştir, bunun platoniği, yolu, yordamı yok!!!Sevgiye mi açız? Saygıya mı? Aşka mı?Ben aşka aç olanlardanım... Sevgi saygı sonra gelir diyenlerdenim... Ben deli divane aşık olayım... Gözüm kendimi bile görmesin, değil öyle etrafımı, onu, bunu... O kadar aşık olayım ki, bu dünyada olmayayım... Şimdi ne mi var? Şimdi orta okul vari mesajlaşmak var :))) Sabahın bir körüne kadar mesaj geldi mi gelecek mi diye beklemek var .... Şimdi sabah uyanıp, bu adam beni ne zaman arar diye beklemek var... Arıyorda bu adam, o yüzden bu kadar ümitli ve anlamsızca aşığım :)Aşk bu mu derseniz.... Aşk ne derim ben? Ben babama da aşığım, işimede bir ucundan, alışverişe aşığım, ayakkabılara deli divane... Bu adama da aşığım ben... İlgilenmesine aşığım, sormasına, soruşturmasına, kendi çapında kıskanmalarına... Var mı ya daha ötesi; aşık olmak istiyorum ben ve bu kişiyi seçiyorum... Sevmek istiyordum ben... Herşeyi, herkesi unutmacasına... Bu şehri, bu insanları, bu bahar ve yazları, özellikle kışları...Bu o olur mu? Biiilmiyorummm, bilemiyorum...Hiç bir şey de istemiyorum... Eli elime dokunsun, kalbi kalbmin yanında atsın, sözü sözümün önünden olsun, düşüncesi düşüncemde, zevki zevkimin en tepesinde... Var böyle bir beklentim... Özledim illaki bunları ama hemen hooopp deyince olmayacağını biliyorum...

Ben giyinip, asansörü çağırıyorum... Ben ne olacağını bilmeksizin, ne olacağından da ümit etmeksizin Aşık oluyorum :) Darısı olmayanların, olmak isteyipte olamayanların, olurum diyip yola çıkanların, olmak üzere olanların başına....:))

Ama haberiniz olsun pamuklara sarmalayıp saracak bir adam yok bu dünyada... Neyse o! Ve siz neyse o'yu değerlendirin! Neyse o eğer sizseniz, sizin gülümsemeniz, sizin küçüklüğünüz, büyümüşlüğünüz, bilmişliğiniz, anlamamışlığınız, anlayamayacaklarınız, anlatacaklarınızsa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder