4 Ağustos 2010 Çarşamba

Sevgilinin yanında yapılmayacaklar VOL.1


Bu anlatacaklarımı kaldırabilmek, sineye çekmek, bir daha tekrarlamamak ve üzerine konuşmamak için... All you need  is love!!

Sevgili rahat adam... Rahatlığından hiç rahatsızlık vermeyen cinsten! Belki de en büyük rahatsızlığı " bizi yazma" demelerine inat şu an bunu yazıyor olmam olacak... Bende rahatım... ama bu kadar rahat olduğumu hiç bilmezdim desem yeridir...

İnsani gazların dışa vurumunu şiddetle destekleyen bir insan değilim ben! İlişki demek herşeyi paylaşıcaz demek değil... Gelin görün ki Allah'ın da sopası yok! Bir Doğadan form çay bütün karizmayı çizebiliyor birkaç saniye içerisinde...

Aşk yumağı şeklinde oturduğumuz koltukta, ev için koltuk seçiyoruz internetten... Feng shui olsun, rahat olsun, herkesde olmasın, ucuz olsun.... Sevgilinin elinde kahvesi, bende form çay... İlk yudum... Masalar da güzelmiş... Daha da sarılalım, ne de olsa evimiz diyeceğimiz yere eşya seçiyoruz, aşkımızda dağları delsin bari... Birkaç yudum daha! Hoop, ayaklarımı kıvırayım biraz... Ve tam o anda o insanüstü ses!!!!!!!! O da ne?!? Sessizlik... Bu kadar çabuk etki edecek miydi bu çay? Ne desem acaba? Koltuğun renginden bahsetmeye değmeyecek kadar rezil bir an, "aaaa karnım" diye saçmalayamayacak kadar bloke olmuşum, "ohaaa Burçin" demeyecek kadar kibar benim sevgilim... Onun yerine lambader seçmeye başlamasından şüphelenmeli miyim hiç bilemedim... Bu konu üzerine konuşmalı mıyız hala düşünmekteyim... Gittikçe anneme benzediğim için panikliyorum... Kendisi senelerce dünyanın en büyük ayıbı misali kalabalık ya da tenha her ortamda bu gakgukpırt muhabbetini şiddetle kınamış, en sonunda gün gelip devran dönmüş, avuç içi kadar bir teknenin yarınızı dışarıda bırakan tuvaletinde, tüm ozonu bizzat kendi delerken bana ve babama yakalanmış, hem bizi gülmekten altımıza yaptırmış, hem de tüm fiyakasını 3 pırt 1 duman bulutuna kaybetmiştir. ( Yanlış anlaşılmasın ben sisteme tamamen karşı değilim, yetişebilirseniz tuvalette oda orkestrası kurun umurum değil, orası sizin mahreminiz! Ama benim pek sevgili annem sisteme de karşıydı yıllarca, herhangi bir insan evladının bu tür şeyler yapıyor olması utanç duvarı önü kafayı kırmayı hakettirecek bir suçtu onun için. Dedim ya Allah'ın sopası yok...)  

Neyse... İstemeyerek aştığım çizgiden geri adım atıp, herhangi bir vukuata sebebiyet vermemek için, karnımın en mikro vızıltısında tuvalete topuklamaya başlayan ben, artık sevgilimin yanında form çay içmiyorum!