Gitti melek olduğuna inandığım adam... Gidiyor ya da bugün yarın! Herkes için hayırlısı olacak! Ben zaten gitsin istiyordum ne zamandır, hissetmezsem daha rahat ederim diye...Uzakta olacaktı, varlığı etrafımda dolanmayacaktı, evdeki hayaletini zaten diğer birkaçı ile birlikte orta odadaki kırmızı koltuğa oturtmuş, kapıyı üstlerine kitlemiştim... Her gün görmeyecektim, sesini zaten uzun zamandır duymuyordum, yüzünü çook özlemiştim! İnsan nasıl bu kadar kusacak kadar sinirlenir, üstüne bu kadar gereksizce özler, en okkalısından küfreder, her sabah uykusundan uyanınca bir posta öldürür, sonra gün içinde kazar kazar mezarından çıkarır! Aman bana sakın aşk falan demeyin, aşk böyle bir hastalık değil, olmamalı! Aşık oldum diye insan kendi beynini ekmek ve su katarak yiyorsa, sıçayım ben böyle aşkın içine...
Hadi bir sürüsünü aştım, ruhu temizledim, orda burda, onunla bununla sürttüm, rahatladım... Şimdi bu bilinen, ama isteyip istemediğimi çözemediğim veda nereden çıktı?! Nasıl bir insan evladı aynı kişiye devamlı veda modunda olur anlamadım da hiç? Adam sürekli bir "hak helal olsun, öpelim, el sıkışalım, kendine iyi bak, görüşelim" modunda... Bu kısır döngüden çıkamıyoruz o yüzden habire vedalaşıp, bir süre sonra yine karşılaşıyoruz?! Birden fazla veda etmek aynı insana; bünyeye zararlı kesinlikle, aklı da karıştırıyor...
Neyse, üçmilyonsekizyüzkırkbinaltıyüzyirminci vedamızdan sonra dün, melek adam artık ıssız adam oluyor... Gitmek isteyene hiç kal demedim hayatımda, seslice, o yüzden yolu açık olsun en iyi dileğim.
Çaktırmayın ben Çomar'ı arkasından yolladım! Sahip çıkarlar birbirlerine belki, ya da Çomar benden komutu alırsa ısırır kaçar bu adamı popocuğundan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder