2 Temmuz 2009 Perşembe

Hani rüyaların tersi çıkardı hep...?!

Uzunca tatilden sonra, "özledim" demişti, "görmek istiyorum"....

Görüştük zaten... süzme yoğurt ve 3 limon istedi benden yolda... Hepsi tamam, ağzım kulaklarımda çalmıştım kapısını... Traş olmuştu... Evde yanık yağ kokuları, yemek hazırlıyordu... "Yanmışsın gerçekten" demişti... Süzme yoğurdu tavada çevirdiği havuçlarla karıştırmış, havuç salatası hazırlamıştı... Salata denmesine kızmış havuç terator diye düzeltmişti... Biz yinede dışarıdan sipariş etmiştik yemeklerimizi, ketçap yok diye ortalığı birbirine katarak...

Arkadaşının yeni doğan bebeğini anlattı...

sarıldı sonra, çook sonra... televizyon seyrettik...

Masaj kabiliyetimi ilerletmiştim, masaj istedi... bol kıllı adama, yağ/krem sürülmeden masaj nasıl yapılır? ama yaptım... uyudu biraz mayışıp yanımda, bende çaktırmadan yüzünü seyretmiştim... sonra öptü, kokladı, uykuya daldık özlem yeterince giderilince...

alacakaranlık ile gecenin aydınlığı arasında bir rüya var sonra hayalimde... bitiyor herşey, kopuyoruz, savruluyoruz köşelere... kırgınlık var rüyada... gözyaşı var... uykumu aydırıp gözümü açmaya çalışıyorum, yanımda olduğunu hissedeyim, bu bir rüyadır diyebileyim diye... olmuyor... sonra uyandım... dudaklarımda kendi gözyaşımın tuzu, yanaklarımda nem... sessizce dökmüşüm rüyanın etkisi ile tüm gözyaşlarını... Sarılmış yatıyor kollarımda...

rüyaların tersi çıkar dedim kendi kendime...

Çıkmıyormuş...

Tenini, omuzlarını, ayaklarını, dudaklarını, komikliğini, sıcaklığını, birlikte uyumayı, kaşık gibi sarılmayı, sevişmesini sevdim... hepsi bir rüyanın içinde eridi gitti...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder