29 Temmuz 2010 Perşembe

Caution - High Voltage!

Uyuyup da uykusuz kalmak allak bullaklığın tam ortası....
Herşeyden şüphe, herkese hrrrr'lama, kimseye katlanamama... Hayır telefonda arayan garibanın suçu ne, yanlış güne denk gelmekten başka...

"bu fiyatlar biraz yüksek değil mi?" sorusuna "beğenmediyseniz çalışmayınız, geride 1242 tane daha aynı işi yapan firma var" diyecek kadar umursamazlık... Önümdeki işlere dokunmaktan tiksinmece... Üstüne pembe hayallerde mi geziniyorum, keşke... Benim hayaller pek pembe de olmaz zaten, turuncuyu severim ben....

Çıplak ayak en çimenli alanlara acilen basılmazsa bu elektrik herkesi çarpacak gibi gibi...

Amsterdam...

Taş ev...

Sakızlı muhallebi dükkanı...

Çocuk...

Tatil....

Ayakların yere bastığı, beynin kafatası içinde kaldığı hayat...

Acele olmayan kalkışlar...

Yarım kalmayan geceler....

Klimalı ofis...

Sürekli koparılmayan kafa derisi...

Koca bir sofra çevresinde, şişelere mum yakmacasına içerken, tüm sevdikler ve en sevdikler...

Hepsi yalan halen daha!

Ey benim sesimi fazla çıkarmadığım, senin de zaten zamansızlıktan ve yoğunluktan çok fazla duyamadığın Tanrı'm, eğer bu 30 yaş sendromu vari birşeyse bunu al, yerine vereceğin ile ilgili pazarlığımızı yapalım... Yok bu benim her zamanki nevrotikliğimin bir parçası ise, o zaman şu dışarıdaki ısıyı az kıs, aksi halde bu hızla eriyen beynim zor toparlanacak kışa!

2 yorum:

  1. zor zor.
    benim de beynim eriyip kulaklarımdan akma noktasında.
    uzun süreli tatil şimdilik hayal, ama benim allahtan bu hafta sonuna dalış planım var.
    gel sen de :)

    YanıtlaSil
  2. :)))) normal oksijeni zor ayarlayan ben çakma oksijen ile dalış planını kabusa dönüştürebilirim :) Ama çok naziksin ve tatlı, çok teşekkür ederim...
    bende karar verdim deniz kenarına atıcam kendimi, ayakları kuma basarsak belki iyi gelir...
    Gerçi bu haftasonu için sıcak alarmı verilmiş, klimayı açıp, yan inşaattan aldığım kumları küvetin önüne yayıp, orada da oturabilirm :) bende beklerim..

    YanıtlaSil