Büyür...
Aynı benim sevgilimin büyüdüğü gibi... Zaten adam olan adamım, şimdi daha adam, daha kırık kalbi -çok başlarında diye kaybının-, daha suskun -kabul edemediği, idrak edemediği duygularının içinde-, daha kaybolmuş - sonunu bildiği halde o beklediği son geldi diye-, daha güçlü - sahip olması gereken sorumluluklarının karşısında...
Hiç tanıma fırsatım olmayan bir baba uğurladım ben bu haftasonu... Söylenen, beklenen, ama geldiğinde hiç beklenmediği farkedilen bir son yaşadık beraberce... Neresinden destek olmam gerek, elini ne zaman tutmam, gözlerimi ne zaman kaçırmam, yüzüne ne zaman bakıp gülmem gerek hiç bilemedim! Çok sevdiğim bu adamın babasını da çok severdim diye düşündüm sadece... Ritüel hep aynı mide büzüştüren ritüel... Kalp kırıklığı herkesde çok fazla... kimsenin sevgi dolu sözleri teselli etmez arkada kalanı, geride getirmez bırakıp gideni...
Tek bir gözyaşı aktı gözümden o da sevgiliyi kan ter içinde babasının üzerini topraklarla örterken seyredince...
Koşup yakınlarında ona yardım etmeye çalışan babama sarılasım geldi... Tuttum kendimi, bencilliğin daniskasısın diyerek sessizce...
Ofisine götürdü beni gecenin bir saatinde ve hiç tanımadığım babanın kokusunu çektim içime, parmaklarımı dolaştırdım ahşap masasının üzerinde...
Bir hayalet daha bıraktık gökyüzüne ve sevgilim biraz daha büyüdü dün gece!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder