3 Mart 2010 Çarşamba

Halet-i ruhiye'nin vücud-u Burçin'e etkileri...


Bendeniz hatun kişi biraz sorunluyum... Nedir derseniz sorun her sıkıntılı anın vücuduma yansıması diye genel bir açıklama yapabilirim!
Çok birşeylere takmışsam eğer gece uykumda suratımı yolarım mesela... Sevdiğim bölümler alın ve burun köşeleri, oradaki yaralar belli dönemlerde benimledir hep! Çok birşeylere sıkılmışsam eğer, çokca paralar verip gözüm gibi baktığım tırnakları bir çırpıda kemirir, parmaklardan kan fışkırıncaya kadar yerim!
Seyahat önceleri hereke halı misalidir benim vücut mesela... Artık sıkıntı mı yapıyorum valiz toplarken yoksa çok mu heyecan oluyor içimde çözemem, ama yatar ve seyahat günü apakurya maskarası gibi kalkarım. Kendiliğinden batik çalışması yapmış olan vücudumun belli bölümleri kırmızı lekeli geri kalanı da peynir beyazıdır...
İşte çıldırmaya az kaldıysa uçuk çıkarırım genelde! ama öyle herkese benzemiyor benim uçuklarım, biraz daha afilli, biraz daha cüzzamlı havada!
Çok yorgunsam ve artık yastığımı istiyorsam öyle arkadaş arasında, eş dost yanında, sevgili kucağında bakmam kafa derimi yüzene kadar kaşımaya başlarım kafamı! 4-5 aylık sevgili bile anladı durumu - başlarda korkmuş olsa da - ne zaman fark ediyor benim el sıklıkla kafaya gitmekte hemen tutuyor kolumdan kaçıyoruz neredeysek binbir özür iki kırıtık bir sırıtıkla!
Aile ve bendeniz ruhun bedene bu yansımalarını çocukluktan beri çekeriz! Alıştılar canlarım artık uçuklarıma, her seyahat öncesi kırçıllı derime, kanayan parmaklarıma... Hepimiz alıştık da biraz da çözüm aradık tabii bu sırada... söylediler çözümü de, pek olacağı yok gibi! Kafayı değiştirmek gerekiyormuş toptan! Zor bu yaştan, bunca alışkanlıktan, bu kadar nevrotiklikten sonra...
İyisi mi siz benim için dolaplara bir yerlere acı oje, çok geçe kaldıysa sohbet muhabbet kıyıya köşeye bir de yastık saklayın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder