10 Mayıs 2010 Pazartesi

Sigaramın dumanına sarsam...


Bu sigara yasağına başından beri inanmamıştım ben...

Güvenmemiştim de! Olmaz demiştim Londra'daki gibi bir ortam mesela... Mümkün değil Ecylpse'de karpuzlu votkaları yuvarlayıp perküsyonlar eşliğinde salınırken ayrı, dışarı çıkıp bir sigara yaktığında ayrı ortamlarda ol, ayrı insanlarla tanış, sohbet et... 

Olmadı da zaten... Öncelikle benim ülkem kural kanun tanımaz bir ülke, yasak çıktı, ilk ay herkes panik... İkinci ay istisnasız her restoran, bar, cafe'nin bir üst ya da bir alt katında sigara içiliyor! Yani öyle tanışma kaynaşma sigara muhabbeti falan yok sokaklarda...Niye giriş kat değil o başka bir yazı konusu! Devamında benim ülkem maganda dolu bir ülke... Oldu da sigara içenlerin oturtulduğu katlardan birinde yer bulamadın ve dışarı çıktın, değil sohbet etmek, ayak parmaklarının ucundan başka yere bakmaya cesaret edemiyorsun hatun halinle... Adam sigara mı içiyor, seni mi yiyor belli değil! Edebiyle sigara içmeye çıkmış hatun kişi sokak kızı İrma muamelesi görmeye mahkum! Ey aklı şeyinden başka hiçbir yere çalışmayan embesil, sigaranın paketine aynı parayı vermişiz, aynı zehiri içimize çekmekteyiz, gidersek muhtemelen ya gırtlak ya akciğer kanserinden gideceğiz ikimizde, sen benden biraz daha fazla tutuyorsan dumanı içinde salaksın, dumandan halka yapmayı beceriyorsan, işin gücün yok böyle şeylere sarmışsın, ama o X-ray misali üzerime doğrulttuğun bakışlar niye... Açıkta birşey mi var yoksa bir yerlerden mi tanışıyoruz da ben seni iki duman arası çıkaramadım! Yemiyor da kıllı popoları dertlerini kelimelere dökmeye! Ceplerinde nereye harcayacaklarını bilemedikleri paraları, çorapsız mokasen ayakkabıları, keten gömlek içi kolsuz faniları ile sonsuz öküzlük abideleri...
Atın evladım listeye bir check, sosyalleşmeden sınıfta kaldık!

İkinci check'im kanunu kuralı bilmeden toplum güven, sağlık ve saygınlığını koruyacak yere kendini eğlendiren polis teşkilatına.... Cumartesi gecesi X'in doğum günü için, Y nezih semtinte, Z barındayız sevgili ile... Herkes fosur fosur sigara içmekte, kapalı mekan yerde... Biraz tereddüt edip yakıyoruz sigaraları bizde, "için, için yukarıdaki pencereleri açıyoruz biz " diye kandığımız Z barının hödük garsonuna.... Bir içki bir sigara, iki içki iki sigara, dans dans dans.. Üçüncü sigara, azıcık daha dans, bir sigara... Sigaranın yarısında yanımda bir gölge bitiyor, Hulk kıvamında, lacivert renkte! Pek değerli ülkemin çok değerli polisi önce sigarayı söndürmemi istiyor, sonra kimliğimi, sonra da polis arabasına binip mekan sahibi ile birlikte en yakın karakolda ifade vermemi... Nedir diyor sevgili, meğer 4207 sayılı sigara kanuna cümbür cemaat karşı gelmişiz, mekandaki bir zevzek de ihbar etmiş... O sırada da tek sigara içen mal benmişim! Seçmece hatunumdur Allah için!! Gecenin bir körünü az geçe şaşkın ama gülerek çıktığımız mekandan, polis arabasına, oradan en yakın karakola, oradan ifade vereceğimiz polisin makamına... Aylardan sonra ilk defa bir gece dışarıdayım, iki yudum birşey içip biraz sevgilinin kollarında fırıldanıp, çıkıp eve gideceğiz ya, olmaz ben illaki bir vukuata karışmalıyım! İfade veriliyor, cezalar kesiliyor - bana 70, mekan sahibine 6.000  TL- güzel ifademden dolayı mekan sahibi telefonda bana binlerce teşekkür, özür ve sonradan ünlü olduğunu öğrendiğimiz sahip bizi mekana geri çağırıyor! Cezam onlar tarafından ödeniyor, sonrası... sonrasını çok yarım yamalak hatırlıyorum... İkram edicez derken onlar, ikramı sömürücez derken ben ve sevgili şampanyanın bokunu çıkarmışız biraz! Bedava sirke baldan tatlıdır mantığı ile içtikçe içtik biz, adam belli bir zaman sonra yanımıza gelmeye korktu, barı kaldırırız falan diye :) Dans ettik, hopladık zıpladık, sonra ayların idmansızlığına dayanamadık, ikramda bulunan herkesi sevgiyle selamlayıp evimizin yolunu tuttuk...

Hamiş 1: olurda başınıza böyle birşey gelirse, ve sizi alıp götürmeye çalışan polisse "hoooop" deme hakkınız var(mış)! bu iş zabıtanın işi(ymiş), polise ancak pok yemek düşer(miş)! Benim ikinci check'im bu sebeple polislerimize gitmekte!

Hamiş 2: Karakoldan dönünce mekanda sigara içtik mi diye merak edenler! Biraz sıkılgan, biraz ürkek, ama evet... Herkes de içiyordu, bir ben gittim karakola...

Hamiş 3: Teşvikiye Karakolu diye bilinen yer, Harbiye Polis Merkezidir... Polisler halk arasındaki bu yanlış bilgiden çok muzdariptir, ekmek teknelerinin doğru bilinmesini istemektedir. 

Hamiş 4: Z barına giderseniz adımı verin, krallar gibi ağırlasınlar sizi...

4 yorum:

  1. aynı otobüsteki telefonlar gibi. herkes konuşuyor o telefon yasak afişine baka baka. kimse kimseyi uyarmıyor, kırk yılda uyaran biri olursa ona da bön bön bakılıyor. o zaman sökün kardeşim o uyarıyı, ne anlamı kalıyor ki?

    YanıtlaSil
  2. Heh merci!!!
    Sadece laftayız... ki aslında onun bile arkasında duramayanımız çok olduğu için, niye hala oturup şaşırıyoruz bu kadar anlamıyorum :)

    YanıtlaSil
  3. damla önce "muhahahah" kıvamında güler yazıyı okuduktan sonra... Bahtsız bedevilerden, açılıp da kapanmayan şemsiyelerden bahseden atasözleri gelir aklına... SEçmece hatunumdur diyen arkadaşının kırmızı saçlarının arasından görünen pırıltılı gözlerine sabitler bakışları ve der ki:

    - Seçmece olduğun muhakkak; İStanbul'da seni ağırlamamış karakol yakında kalmayacak ama hani bırakmıstın meredi, zehirlemiyordun artık kendini?

    YanıtlaSil
  4. :( sorma...
    bırakamamışım daha... azaltmışım...
    Pfff halen daha uslanıp niye bırakmıyorum o da ayrı :)

    YanıtlaSil